Kısa Özet
Bu video, ilişkilerde "kendini terk etme" temasını ve gönül almanın önemini ele alıyor. Bizi üzen kişilerin hatalarını kabul etmelerine rağmen gönül alma çabası göstermemesi durumunda ne anlama geldiğini, duygusal sorumluluğun ilişkilerdeki rolünü ve kadınların ilişkilerde en çok neye ihtiyaç duyduğunu tartışıyor. Ayrıca, duygusal yükün paylaşılmaması durumunda bireylerin kendilerini nasıl terk ettiklerini ve bu durumla başa çıkmak için neler yapılabileceğini anlatıyor.
- İlişkilerde duygusal sorumluluk almanın önemi
- Gönül almanın, özür dilemenin ötesinde duygusal bağı onarma çabası olduğu
- Kadınların ilişkilerde güvende hissetme ihtiyacı ve duygusal yükün paylaşılmasının önemi
- Kendini terk etme davranışının farkına varılması ve bu durumla başa çıkma stratejileri
Giriş ve Konu Tanıtımı [0:00]
Psikolog Tülay Kök, yayına başlarken yaşanan teknik aksaklıklar nedeniyle kısa bir gecikme yaşandığını belirtiyor. Ardından, bugünkü konunun "kendini terk etmek" olduğunu ve insanların bize kötü şeyler yapabileceğini, bizi terk edebileceğini ancak önemli olanın bizim kendimizi terk edip etmememiz olduğunu vurguluyor. Ayrıca, gönül alma meselesinin neden bu kadar önemli olduğunu ve bir önceki yayında bahsedilen "Sevme Sanatı" kitabındaki bizi üzen insanları nasıl sevebileceğimiz konusuna değiniyor.
Özür Dilemek ve Gönül Almak Arasındaki Fark [1:53]
Bir izleyicinin sorusu üzerine, bir kişi hatasını kabul etse bile gönül almak için harekete geçmiyorsa bunun ne anlama geldiği tartışılıyor. Özür dilemenin zihinsel bir süreç olduğu, ancak ilişkilerde duygusal bağın onarılmasının daha önemli olduğu vurgulanıyor. Kuru bir özrün duygusal bağı tamir etmediği ve kişinin duygusal sorumluluk almadığı anlamına geldiği belirtiliyor. Gönül almanın, pişmanlığı hissettirmek ve karşı tarafı mutlu etmek için yapılan jestler, sürprizler olduğu ifade ediliyor.
Duygusal Sorumluluk ve İlişkideki Yük Dağılımı [6:07]
Hatasını kabul ettiği halde gönül almayan bir kişinin, ilişkiyi onarmak için duygusal sorumluluk almadığı ve duygusal olgunluğunun yetersiz olduğu belirtiliyor. Bu durumun nedenleri arasında kişinin hatasından utanması, kibrine yedirememesi ve savunmaya geçmesi sayılıyor. İlişkideki yük dağılımının sadece maddi olmadığını, duygusal yükün de önemli olduğu vurgulanıyor. Kadınların genellikle ilişkinin duygusal yükünü taşıdığı ve eşlerinin bu yükü omuzlamasını beklediği ifade ediliyor.
Kadınların Beklentileri ve Sosyal Medyadaki Yanlış Yönlendirmeler [8:07]
Kadınların aslında çok zor olmadıkları, sadece duygusal olarak anlaşılmak ve yüklerinin paylaşılmasını istedikleri belirtiliyor. Sosyal medyada kadınları mutlu etmenin yanlış anlaşıldığı ve duygusal sorumluluk almadan sadece maddi ihtiyaçları karşılamanın yeterli olmadığı vurgulanıyor. İlişkilerde duygusal boyutun ve yükün gözden kaçırılmaması gerektiği ifade ediliyor.
İlişkilerde Duygusal Yük ve Yalnızlık [9:24]
Romantik ilişkilerde pek çok şeyin idare edildiği, ancak ilişkinin sadece bir kişinin emeğiyle yürüdüğü durumlarda yalnızlık hissinin ortaya çıktığı belirtiliyor. Duygusal emeğin maddiyatla ölçülemeyeceği ve kalabalıklar içindeki yalnızlığın yaşanabileceği ifade ediliyor. Eşin neden gönül almadığı sorusuna cevap olarak, duygusal olgunluğun yetersizliği ve kendi acısıyla ilgilenmekten partnerinin duygusal ihtiyacını görememesi gösteriliyor.
Yetersizlik Duygusu ve Suçlama [11:12]
Eşin, partnerinin ihtiyaçlarını karşılamak yerine kendini yetersiz hissetmeyi seçtiği ve bu yetersizlik duygusunun faturasını partnere kestiği belirtiliyor. Partnerin en ufak bir şikayetinde bile paniğe kapıldığı ve suçlama yoluna gittiği ifade ediliyor. Bu durumun, partnerin mükemmellik pozuna zarar verdiği ve kendi ihtiyaçlarından bahsetmesini engellediği vurgulanıyor.
Duygusal Yükün Taşınması ve İlişkilerdeki Empati Eksikliği [13:13]
Duygusal yükün sürekli olarak bir tarafın üzerinde kalması ve karşı tarafın hatasını telafi etmeyi öğrenememesi durumunda yaşanan sorunlar ele alınıyor. Empati yeteneği yüksek olan tarafın sürekli olarak ilişkinin duygusal yükünü taşıdığı ve bu durumun yorucu olduğu belirtiliyor. Dışarıda yaşanan bir haksızlık karşısında bile partnerin duyarsız kalması ve duyguyu ortaklaşa hissedememesi örneklerle açıklanıyor.
Hayatın Zorluklarıyla Başa Çıkma ve Destek Eksikliği [19:38]
Hayatın içerisinde mücadele edilmesi gereken birçok durum olduğu ve partnerin sürekli olarak "olur öyle şeyler" diyerek destek olmaması durumunda yaşanan zorluklar anlatılıyor. Empati yeteneği yüksek olan tarafın sürekli olarak hayatın yükünü taşıdığı ve bu durumun sinir bozukluğuna, aşırı tepkilere neden olduğu ifade ediliyor.
Empati ve Duygusal Yükün Paylaşılması [20:48]
Teyzesiyle yaşadığı bir olay üzerinden duygusal yükün paylaşılmasının önemi anlatılıyor. Başka birinin haksız talebi karşısında teyzesinin verdiği tepkiyi desteklemesi ve duygusal yükü paylaşması örneği veriliyor. İlişkilerde duygusal temizlik işinin genellikle kadına yıkıldığı ve bu durumun değiştirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Gönül Almayı Bilmeyen Eşlere Yaklaşım [25:02]
Bir izleyicinin mesajı üzerinden, bazı erkeklerin nasıl gönül alacağını bilemediği ve Türk dizilerindeki gibi jestler beklediği durumlar ele alınıyor. Eşine gönül almayı öğreten bir izleyicinin deneyimi paylaşılıyor. Ancak, herkesin öğrenmeye açık olmadığı ve bu durumun genellenmemesi gerektiği vurgulanıyor. İlişkilerde bağın değerini bilmek ve bu bağı yıpratmamak gerektiği ifade ediliyor.
Güvenli Bağın Önemi ve Kendini Terk Etme [28:01]
İlişkilerde güvenli bağın önemine değiniliyor. Çocuklarla ve partnerle aramızdaki bağın zedelenmemesi gerektiği, çünkü güvende hissetmenin en temel ihtiyaç olduğu vurgulanıyor. Güvende hissedilmeyen ilişkilerin savaş alanına dönüştüğü ve bu durumun fizyolojik sorunlara yol açtığı belirtiliyor. Sürekli olarak duygusal sorumluluğu taşıyan tarafın, diğerini memnun etmeye çalışırken kendini terk ettiği ifade ediliyor.
Kendine Dönmek ve İyileşmek [30:03]
Bizi üzen, inciten ilişkilerle laf anlatmayı bırakıp kendimize dönmemiz gerektiği vurgulanıyor. Canımız yandığında, duygusal olarak kırıldığımızda kendimize şefkat göstermemiz ve içimizdeki yarayla ilgilenmemiz gerektiği belirtiliyor. Geçmişte yaşanan travmaların ve duygusal bağ kuramadığımız ilişkilerin izlerini taşıdığımız ve bu yaraları onarmamız gerektiği ifade ediliyor.
Kendine Şefkat ve Kanalı Kullanma Kılavuzu [45:11]
Kendimize nasıl şefkat gösterebileceğimiz ve kendimizi nasıl terk etmeyeceğimiz anlatılıyor. Aynaya bakarak kendimizi sevmeye çalışmak, kendimiz için bir şeyler yapmak ve içimizdeki yarayla baş etmek için kendi elimizden tutmak gerektiği vurgulanıyor. Kanalın nasıl kullanılabileceği ve psikolojiyle ilgilenmek isteyenler için nasıl bir kaynak olduğu anlatılıyor. Oynatma listelerine bakmak, düzenli olarak videoları izlemek ve kendimize zaman vermek gerektiği ifade ediliyor.
Duygusal Olgunlaşma ve Nefes Egzersizleri [48:10]
Duygusal olgunlaşma sürecinin inişli çıkışlı olduğu ve bu süreçte kendimize sahip çıkmamız gerektiği belirtiliyor. Duyguların bedenimize inmiş durumda olduğu ve bu duygularla başa çıkmak için nefes egzersizleri yapmanın önemi vurgulanıyor. Nefes egzersizleri yaparak aklımızı başımıza getirebileceğimiz ve kanın beynimize geri gitmesini sağlayabileceğimiz ifade ediliyor.
Erkeklerin Duygusal Yaraları ve Annelerin Rolü [50:59]
Erkeklerin duygusal yaralarını nasıl iyileştirebileceği ve annelerin bu konudaki rolü ele alınıyor. Erkeklerin anneleriyle olan ilişkilerine bakmaları ve içlerinde bulundukları aile ortamını değerlendirmeleri gerektiği belirtiliyor. Annelerin aşırı korumacı tavırlarının ve erkek çocuklarının kalbinin kırılmasından korkmalarının erkeklerin duygusal gelişimini olumsuz etkilediği vurgulanıyor.
Baba Figürünün Önemi ve Ergenlikten Çıkamamış Erkekler [53:54]
Babasız erkekler için baba figürünün önemi ve bu figürün nasıl yerine konulabileceği anlatılıyor. Annenin aşırı düşkünlüğünün ve korumasının erkek çocuklarına zarar verdiği ve onların hayatla mücadele etmelerini engellediği ifade ediliyor. Ergenlikten çıkamamış, duygusal olgunluğu olmayan erkeklerin sorunları ele alınıyor.
Yarım Kalan Aşklar ve Kabullenme [55:59]
Yarım kalan aşklarla ilgili bir soru üzerine, ilişkinin bitirilmesi durumunda bunu kabullenmek ve yolumuza bakmak gerektiği vurgulanıyor. Odağımızı diğer kişide tuttuğumuz sürece enerjimizin oraya gittiği ve bunun yazık olduğu ifade ediliyor. Gönül bağı kurmak istemeyen birinin gönlünü almaya çalışmanın da doğru olmadığı belirtiliyor.
Duygusal Yük ve Bedenimizdeki Sinyaller [1:01:51]
Üzerimize binen duygusal yüke dikkat etmemiz gerektiği ve bunun bedenimizde çeşitli sinyallerle kendini gösterdiği anlatılıyor. Boyun ağrısı, omuz ağrısı, baş ağrısı, diş sıkma, sırt ağrıları gibi belirtilerin duygusal yükün fazla olduğunun işareti olabileceği ifade ediliyor.