Kısa Özet
Bu video, öğrencilerin ve kendini geliştirmek isteyenlerin öğrenme süreçlerini optimize etmelerine yardımcı olacak bilimsel yöntemler ve pratik tavsiyeler sunmaktadır. Verimli ders çalışma ortamı oluşturmaktan, uyku ve beslenmenin önemine, etkili çalışma tekniklerinden motivasyonu artırmaya kadar birçok konuya değinilmektedir.
- Ders çalışmaya hazırlık, sadece masa başında değil, tüm yaşam tarzını kapsar.
- Uyku, beslenme ve su tüketimi öğrenme üzerinde büyük etkiye sahiptir.
- Hedef belirleme, şartlandırma ve multitasking'den kaçınma zihinsel hazırlığın önemli parçalarıdır.
- Feynman tekniği, SQ3R metodu, Leitner sistemi gibi çeşitli çalışma teknikleri farklı öğrenme ihtiyaçlarına cevap verir.
- Ödüllendirme, renkli kalemler kullanma ve ezberleme yöntemleri öğrenmeyi destekler.
Giriş: Türkiye Artık Öğrenci Yetiştirmiyor! [0:00]
Türkiye'nin artık öğrenci yetiştirmediği, sadece sınav odaklı yarış atları yetiştirdiği belirtiliyor. Öğrenmenin, evrenin herhangi bir kısmına ait bilgilere vakıf olup bu bilgileri etkin kullanabilmek olduğu vurgulanıyor. Öğrencilerin başarılarının, stres, baskı ve korku altında direnç kazanmalarından kaynaklandığı ifade ediliyor. Amaç, öğrenme işini daha bilimsel bir temele oturtmak ve sadece öğrencilere değil, kendini geliştirmek isteyen herkese fayda sağlamaktır.
Ortamı Derse Hazırlamak [1:48]
Ders çalışmanın sadece masa başında geçirilen süreden ibaret olmadığı, masa başında olunmayan zamanlardaki kararların da performansı etkilediği vurgulanıyor. Çalışma ortamının seçimi ve hazırlanması gerektiği belirtiliyor. 2022'de yayınlanan bir çalışma, fiziksel ortamın hatırlama üzerinde doğrudan etkili olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, dersin yatakta değil, masa başında tam konsantrasyonla çalışılması gerektiği ifade ediliyor. Çalışma alanının yatma veya oyun oynama alanından farklı olması gerektiği, çünkü beynin farklı alanları farklı işlevlerle ilişkilendirdiği belirtiliyor.
Nerede Ders Çalışmalıyız? [2:40]
Çalışma ortamının, öğrenme moduna geçmeyi kolaylaştıracak şekilde düzenlenmesi gerektiği vurgulanıyor. Yatakta çalışmak, beyne dinlenme sinyali gönderdiği için verimli olmadığı belirtiliyor. Oyun bilgisayarında ders çalışmak da aynı nedenle önerilmiyor. İyi çalışıldığı hissi veren bir yer bulunması ve mümkün olduğunca sık orada çalışılması öneriliyor. Eğer bir yerde yeterince verimli çalışılmıyorsa, çalışma yerinin değiştirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Müzik Dinleyerek Çalışılabilir mi? [4:07]
Müzik dinlemenin öğrenmeyi kolaylaştırdığı ve pekiştirdiği belirtiliyor. 2019'da yapılan bir çalışma, müziğin dopamin salgısını artırarak ve stres hormonlarını baskılayarak öğrenmeyi kolaylaştırdığını gösteriyor. 2017'de yapılan bir diğer çalışma ise müziğin kişiyi daha mutlu hissettirdiğini ve mutlu ruh halindeki kişilerin materyali daha kolay öğrendiğini ortaya koyuyor. Ancak, dinlenilen müziğin dikkati dağıtmaması gerektiği vurgulanıyor. Sözlere odaklanılıyorsa veya sözler söyleniyorsa, müziğin çalışmaya engel olduğu ifade ediliyor. Sözsüz klasik, enstrümantal veya Lo-Fi müzikler öneriliyor.
Sosyal Medyanın Çalışmaya Olumsuz Etkisi [5:16]
Dikkati dağıtacak faktörlerin başında cep telefonları, tabletler ve bilgisayarların geldiği belirtiliyor. Sosyal medyanın beyin kimyasını bozarak uzun dönem dikkat gerektiren işleri zorlaştırdığı vurgulanıyor. Dopamin orucu videosundaki tavsiyelere uyularak cep telefonu, tablet ve bilgisayarlarla olan ilişkinin düzenlenmesi gerektiği ifade ediliyor. En temizi, ders çalışma süresince telefonu erişilemeyecek bir yere bırakmak olduğu belirtiliyor.
Kendinizi Nasıl Ödüllendirmelisiniz? [6:00]
Çalışmalar, kişilerin kendilerini veya birbirlerini övdükleri durumlarda, özellikle çabanın takdir edildiği durumlarda, işi yapma başarısının arttığını gösteriyor. Bu nedenle, motive edici ödüller ve teşvikler koymanın faydalı olduğu belirtiliyor. Ancak, ödüllerin uyuşturucu nitelikte değil, pekiştirici nitelikte olması gerektiği vurgulanıyor. 45 dakikalık verimli bir çalışma sonrasında koca bir pasta yemek veya 2 saatlik bir film izlemek gibi ödüllerin zararlı olabileceği ifade ediliyor. Daha sembolik ve ufak ödüllerin (yarım saat yürüyüş, hobiye zaman ayırma, 5-10 dakika telefonda vakit geçirme) kullanılması öneriliyor. Ödüllerin, asıl iş olan çalışmanın yerini almaması gerektiği vurgulanıyor.
Masanınızı Temiz Tutun [7:43]
Çalışmaya başlamadan önce çalışma ortamını temizlemenin ve düzenlemenin faydalı olabileceği belirtiliyor. Ancak, temizlik bahanesiyle ders çalışmayı ertelemekten kaçınılması gerektiği vurgulanıyor. Basit bir temizlik ve masa düzenlemesi, çalışırken işleri kolaylaştıracaktır. Çalışılan odanın iyi ışıklandırıldığından ve sıcaklığının uygun olduğundan emin olunması gerektiği ifade ediliyor.
Vücudu Derse Hazırlamak [8:28]
Ders çalışılmayan zamanlarda yapılanların da ders çalışmanın bir parçası olduğu vurgulanıyor. Uyku ve beslenmenin, özellikle de su alımının önemi belirtiliyor.
Uykunun Öğrenmeye Etkisi [8:50]
İşleri son ana bırakma ve sabahlamanın uykuyu olumsuz etkilediği belirtiliyor. Yapılan araştırmalar, düzgün uyumadıkça kalıcı olarak öğrenmenin imkansıza yakın olduğunu gösteriyor. 2021'de yayınlanan bir meta-analize göre, ders çalışma öncesi ve sonrası düzgün uyuyan kişilerin çalıştıkları materyali hatırlama başarısı ve test skorları daha yüksek. Ders çalışanların ortalama 8 saat uyuması gerektiği vurgulanıyor.
Öğrenmeyi Pekiştiren Besinler Neler? [9:40]
Beynin doğru bir şekilde beslenmesinin çok önemli olduğu belirtiliyor. 2013'te yapılan bir çalışmaya göre, Omega 3 yağlarına zengin gıdalarla beslenen kişilerin hafızası ve reaksiyon süreleri daha yüksek. Antioksidanlar (berryler, siyah çikolata, kuru yemişler, yeşil yapraklı sebzeler) nöron hasarını azaltarak bilişsel fonksiyonları iyileştiriyor. B6, B12 ve Folat gibi vitaminlerin de öğrenmeyi iyileştirdiği ve zihinsel yorgunluğu azalttığı ifade ediliyor. Şekerli gıdaların glikozlu değil, daha karmaşık yapılı şekerler (tam tahıllı gıdalar, baklagiller, tatlı patates) olduğundan emin olunması gerektiği belirtiliyor. Kolin (yumurta, soya fasulyesi) asetilkolin üretiminde kullanıldığı için hafıza ve öğrenme ile ilişkili. Yeterince protein (tavuk, hindi, balık, yumurta, yemişler, fasulye) alınması gerektiği, çünkü nörotransmitterlerin protein yapılı olduğu vurgulanıyor.
Susuzluğun Odaklanmaya Etkisi [11:27]
Beynin %75'inin sudan oluştuğu ve çok az bir susuzlukta bile kısa dönem hafıza, dikkat ve odaklanma becerisinin azaldığı belirtiliyor. Ders çalışırken yanınızda mutlaka su bulundurun ve sık sık yudumlayın.
Kahve İçmeli misiniz? [11:52]
Kahve gibi kafeinli içeceklerin zinde tutmak açısından faydalı olabileceği belirtiliyor. Kahvenin öğrenme üzerindeki etkileri çelişkili olsa da, genel olarak kısa dönem hafızayı ve dikkati pekiştirdiği gösteriliyor. Ancak, kafeinin diüretik olduğu ve uyku düzenini bozabileceği için dikkatli olunması gerektiği vurgulanıyor.
Kahve Şekerlemesi: 20 Dakika Uyku! [12:24]
Kahve şekerlemesi yönteminde, bir kupa kahve içtikten hemen sonra 20 dakikayı aşmamak kaydıyla kısa bir uyku çekilmesi öneriliyor. Bu sırada adenozin molekülleri temizlenmeye başlıyor ve kişi dinleniyor. 20 dakika kısıtı önemli, çünkü bu süre kafeinin beyne ulaşması için gereken süre. Kafein, temizlenen adenozin reseptörlerine bağlanarak daha fazla adenozinin bağlanmasına engel oluyor ve uyandıktan sonraki yorulma hızını düşürüyor.
Zihni Derse Hazırlamak
Ders çalışmaya başlamadan önce net hedefler belirlenmesi gerektiği vurgulanıyor. Ne çalışılacağı, ne kadar çalışılacağı ve çalışmanın sonunda nerede olunmasının beklendiği belirlenmeli. Kendinizi nasıl hissedeceğinizi 10 saniyeliğine de olsa zihninizde canlandırın. Ders çalışmanın tek seferlik bir olay olmadığını, uzun bir maraton olduğunu hatırlayın. Her ders çalışma seansında bir önceki seansa göre daha çok şey öğrenileceği ve gelişileceği unutulmamalı.
Multitasking Yapmayın! [15:17]
Multitasking'den kaçınılması gerektiği, insan beyninin aynı anda birden fazla işi yapabilecek kadar üstün bir organ olmadığı belirtiliyor. Araştırmalar, multitasking yaptığını iddia eden kişilerin performansının, tek bir işe odaklananlardan çok daha düşük olduğunu gösteriyor. Tek seferde tek iş yapılması gerektiği vurgulanıyor.
Nasıl Çalışacağız? [16:09]
Takip edilebilecek birçok teknik olduğu ve her birinin farklı çalışma türleri için etkili olduğu belirtiliyor. Bir dersin konularına çalışırken Feynman tekniği (öğrenilen konuyu bir çocuğa anlatabilecek kadar basit şekilde öğrenmeye çalışmak) uygulanabilir. Farklı konuların birbiriyle nasıl bağlandığını anlamak, öğrenmeyi en etkili hale getiren yöntemlerden biridir.
SQ3R Taktiği: Uzun Okumalı Çalışma Yöntemi [17:37]
Dil, tarih veya coğrafya gibi uzun metinlere dayalı bir konuya çalışıyorsanız SQ3R metodu (bölümün tamamını okumak yerine önce başlıklara, ara başlıklara ve görsellere bakmak, sonra bunlardan anlayabildiğin kadarıyla konunun ne olduğunu tespit edip bir soru türetmek, bölümü okuyarak sorunuza cevap bulmaya çalışmak, öğrendiklerinizi kendinize anlatmak ve sonrasında gözden geçirmek) denenebilir.
Mola Vermenin Çalışmaya Faydaları [18:40]
Tek oturuşta çok çalışmak yerine daha uzun zaman dilimlerine yayılmış şekilde daha kısa kısa çalışmanın faydalı olduğu belirtiliyor. Bu, hem çalışmaktan soğutmayan bir yöntem hem de beynin bilgileri işlemesi ve birbirine bağlaması için süre tanıyor. Her konuyu belirli aralıklarla tekrar tekrar çalıştığınızda, zihninizde çok daha sağlam nöral bağlantılar kuruluyor. Pomodoro tekniği gibi teknikleri takip ederek 25 dakika tam odaklı çalışma üzerine 10-15 dakikalık molalar kullanmak faydalı.
Leitner Sistemi: Kart Kullanarak Öğrenmek [19:33]
Kelime ezberleme veya kavramları öğrenme gibi şeylere çalışıyorsanız Leitner sistemini (Flash Card kullanarak) kullanmanız tavsiye ediliyor. Kartların bir yüzüne öğrenmek istediğiniz kelime veya kavramı, diğer yüzüne ise anlamını veya formülünü yazıyorsunuz. Sonrasında önünüze beş deste oluşturacak şekilde yer açıyorsunuz. Yanlış bildiklerinizi bir deste geriye, bildiklerinizi ise bir deste ileriye alıyorsunuz. Destelerin hepsini her gün çalışmıyorsunuz. Bu, beyninizin öğrenmek için ihtiyaç duyduğu o aralıklı tekrarı bildiğiniz ve bilmediğiniz gruplara göre dağıtarak mümkün kılıyor.
Okuyarak mı Yazarak mı Çalışılmalı? [21:03]
Bir konuyu dümdüz okuyarak anlayabiliyorsanız problem yok. Ancak, ders harici yaşantınızda iyi bir kitap okuru değilseniz, sadece okuyarak konuya kendinizi tam olarak veremeyebilirsiniz. Önemli olduğunu düşündüğünüz yerlerin altını çizmek veya renklerle metinleri boyamak yerine renkli kalemlerle yazarak çalışmayı deneyin. Yazarken düşünce süreçlerimizin yavaşlıyor olmasından ötürü beynimizin öğrenmeye çalıştığımız konuyla ilgili daha fazla geri bildirim alma imkanı bulduğu ve bu sayede daha çok öğrendiği gösteriliyor.
Renkli Kalem Kullanmanın Faydaları [21:58]
Kalem kullanarak yazmak, klavye kullanarak yazmaktan daha güçlü beyin bağlantıları oluşturuyor. Konunun anahtar noktalarını kırmızıyla, vurgulanması gereken yerlerini sarıyla yazarak ve konuları farklı renklerde kategorilere bölerek çalışmayı deneyebilirsiniz.
Nasıl Kolay Ezberlersiniz? [22:57]
Salt ezberlemeye gelirse, bellec (mnemonik) yöntemlerden faydalanabilirsiniz. Tuhaf ve sıra dışı cümleler kurarak komik duygular uyandırmak, anıları daha kolay hatırlamamızı sağlıyor. Sözel konulara çalışırken yüksek sesle çalışın, sesinizi kaydedin ve arabada veya otobüste giderken dinlemeyi deneyin. Sırf bir konuyu dinleyerek pasif bir şekilde öğrenmek mümkün değil. YouTube videolarını izleyerek de bilimsel bir konuya hakim hale gelmeniz imkansız.
Kapanış: Şartlara Uyum Sağlayan Kazanır! [24:53]
Bilimsel olarak test edilmiş yöntemler varsa yorumlara yazmayı unutmayın. Bir metodu denediyseniz ve umduğunuzu bulamadıysanız diğer metotları denemekten çekinmeyin. Belli ders tiplerinde belli metotlar daha işlevsel olabilir. Dersler, sınavlar, okullar dünyanın sonu değiller. En başarılı olanların en iyi ezberleyenler veya her zaman en yüksek notları alanlar değil, kendini ne şartlarda bulursa bulsun bulunduğu o şartlara en çok adapte edebilenler olduğunu unutmayın.