Kısa Özet
Bu video, güçlü, saygın ve kendinden emin görünmek isteyenler için beş önemli iletişim becerisini sunuyor. Bu beceriler, dinlenilen ve dikkate alınan kişiler ile göz ardı edilenler arasındaki farkı ortaya koyuyor. İşte bu beş beceri:
- Konuşmayı Bırakıp Liderlik Etmek: Başarılı insanlar, lider olmasalar bile lider gibi davranırlar. Kendi görüşlerinin önemli olduğunu ve bir nedenle orada bulunduklarını bilirler.
- Duyguları Kontrol Altında Tutmak: Yüksek duygusallık, mantığı azaltır ve karar alma yeteneğini bozar. Etkili liderler, duygularını bir kenara bırakıp mantıklı kararlar alabilirler.
- Söz Sahibi Olmak: Liderler, ne söyleyeceklerini bilerek konuşurlar ve söyledikleri önemlidir. Her toplantıya bir amaçla girerler ve eğer bir katkıları olmayacaksa o toplantıdan ayrılırlar.
- Soru Sorma Uzmanı Olmak: Liderler, her cevabı bilmek zorunda değildir; doğru soruları sormayı bilirler. Karmaşık sorunları çözmek için doğru soruları sorarak bilgi eksikliklerini giderirler.
- Aşırı Açıklamadan Kaçınmak: Kendinden emin insanlar, mesajlarını net bir şekilde iletirler ve aşırı açıklamadan kaçınırlar. Doğrudan ve kasıtlı olurlar, doğrulama arayışına girmezler.
Giriş [0:00]
İnsanların sizi güçlü, saygın ve kendinden emin olarak görmesini istiyorsanız, sözleriniz hedeflerinizle uyumlu olmalıdır. Yazar, yıllarca yöneticilerle çalışmış ve kendisi de yönetici olmuş, en saygı duyulan kişilerden öğrenmiştir. Bu video, dinlenilen ve dikkate alınan kişiler ile göz ardı edilenler arasındaki farkı yaratan beş iletişim becerisini sunmaktadır.
Konuşmayı Bırakıp Liderlik Etmek [0:18]
Başkaları tarafından beğenilmek için konuşmayı bırakıp liderlik etmek için konuşmak önemlidir. Başarılı insanların zihniyeti, henüz lider olmasalar bile lider olduklarıdır. Kendine güveni az olanların iletişimi de güvensiz görünür. Daha kendinden emin olmak için, söylediklerinize gerçekten inanmalı ve sadece emin olduğunuz şeyleri söylemelisiniz. Yöneticiler ve liderler, kendi bakış açılarına sahiptirler ve bu bakış açısını oluştururken deneyimlerinden yararlanırlar. İletişiminizde daha kendinden emin olmak için, kendi bakış açınızın önemli olduğunu ve bir nedenle orada bulunduğunuzu unutmayın. "Sanırım" veya "Hissediyorum" gibi ifadeler kullanmak, güvenilirliğinizi azaltır. Bunun yerine, ne düşündüğünüzü veya ne hissettiğinizi doğrudan söyleyin. Örneğin, "Bunu denemeliyiz diye düşünüyorum" yerine "İlerlemek için en iyi yol bu" deyin.
Duyguları Kontrol Altında Tutmak [2:18]
Duygular, tepkisel ve güvensiz görünmenize neden olabilir. Yüksek duygusallık, düşük zekayı işaret eder. Duygusal insanlar, genellikle başarısız olurlar çünkü duygular mantığı gölgeler ve karar alma yeteneğini bozar. Etkili liderler, duygularını bir kenara bırakıp mantıklı kararlar alabilirler ve karar alma süreçlerine güvenirler. Karar alma sürecine güvenmek için, duygularınızdan etkilenmediğinize dair içsel bir güvene sahip olmalısınız. Duygusal tepkiler vermek yerine, durumu anlayışla karşılayıp sorular sorarak durumu ele almalısınız. Duygusal tepkiler, insanların size olan güvenini azaltır ve lider olarak başarılı olmanızı engeller. Duygularınızın mesajınızı gölgede bırakmasına izin vermeyin. Duygusal durumlarda, kendinizi bir ot sapı gibi hayal edin; baskı altında eğilin ama kırılmayın.
Söz Sahibi Olmak [5:22]
İnsanların sizi kesmeyi bırakıp dinlemesini sağlamanın sırrı, söz sahibi olmaktır. Büyük liderler çok konuşmazlar, etkili konuşurlar. Her konuşmayı bir etki yaratma fırsatı olarak gördüğünüzde, o konuşmaya farklı bir şekilde yaklaşırsınız. Katıldığınız her toplantı ve her konuşma önemli olmalıdır çünkü bir lider olarak dikkatinizi dağıtan birçok şey vardır. Eğer söyleyecek bir şeyiniz yoksa ve orada bulunmanızın bir nedeni yoksa, o konuşmadan ayrılın. Liderler, zamanlarını en iyi şekilde nerede geçireceklerini bilirler ve önceliklerini buna göre belirlerler. Bir odaya girdiğinizde, neden orada olduğunuzu bilin. Amacınızı belirleyin ve o zaman odaya girme yetkisine sahip olun çünkü neden orada olduğunuzu bilirsiniz. Çoğu insan sadece hareket halindedir; neden orada olduklarından bile emin değillerdir. Büyük liderler, çözmeleri gereken birçok sorun olduğunu bilirler ve zamanlarını en önemli sorunu çözmek için harcarlar. Bu nedenle, nerede olurlarsa olsunlar, dikkatleri ve iletişimleri önemlidir. Eğer söz sahibi olmakta zorlanıyorsanız, zamanınızı nerede geçirdiğinizi yeniden değerlendirin. Katılmayı seçtiğiniz toplantılara gidin ve gerçekten katılın. Bir bakış açınız olsun ve söz sahibi olun çünkü durumu düşündünüz ve bir sorun olduğunu ve yardım edebileceğiniz veya daha iyi anlamanız gereken bir şey olduğunu biliyorsunuz. Liderler önemlidir; girişimleri ileriye taşırlar. Neden orada olduğunuzu bilmediğiniz bir odaya asla girmeyin ve iletişiminizde aniden daha fazla söz sahibi olacaksınız çünkü orada zamanınızı geçirmenin nedenini anlamak için birkaç dakika ayırdınız.
Soru Sorma Uzmanı Olmak [7:38]
Liderlik etmek için her cevaba sahip olmanız gerekmez; sadece doğru soruları nasıl soracağınızı bilmeniz gerekir. En iyi liderler, kendilerini işteki en karmaşık sorunları çözme pozisyonuna getirirler. Karmaşık bir sorunu çözmek için, bir tür kısıtlama, bir miktar kafa karışıklığı ve ilerlemek için net bir yolun olmaması gerekir. Etkili bir iletişimciyseniz, doğru soruları sorabilmeli ve bu sorunu çözmek için en iyi kararı verebilmek için hangi bilgilerin eksik olduğunu belirleyebilmelisiniz. Bunu, bir kolyenin düğümünü çözmek gibi düşünebilirsiniz. Bir kolyenin düğümünü çözmek, stratejik olarak düğümlenmiş bu kolyenin içindeki temel düğümü gerçekten anlamaya başlayana kadar parça parça çözmenizi gerektirir. Bir lider olarak göreviniz, çok fazla kolye bırakmamaktır. En iyi liderler, kendilerini profesyonel problem çözücüler olarak görürler. Ancak bu sorunları daha az deneyimli kişilerden daha iyi çözebilmelerinin nedeni, sadece daha fazla soru sormalarıdır. Her şeyi bilmeniz ve herkese ne yapmaları gerektiğini söyleyebilmek için yüksek bir noktadan gelmeniz beklenmiyor. Çoğu zaman, o toplantıya veya soruna girdiğinizde ne yapacağınızı bilmiyorsunuz. Yeni bir sorun. Gördüğünüz gibi, büyük liderler güçlü ve stratejik sorular sorarak konuşmaları yönlendirirler. Bu nedenle, kendinize bu soruları sorma konusunda meydan okuyun. Ne düşündüğünüzü sormak yerine, bu kararı destekleyen veriler nelerdir diye sorun. İşlerin nasıl gittiğini sormak yerine, şu anda karşılaştığınız en büyük zorluk nedir diye sorun. Bunu düzeltip düzeltemeyeceğimizi sormak yerine, bunun bir daha olmamasını sağlamak için ne gerekiyor diye sorun. Sorularınızın kalitesi, sonuçlarınızın kalitesini belirler.
Aşırı Açıklamadan Kaçınmak [10:55]
Çoğu insanın yanlış yaptığı şey, aşırı açıklamadan kaçınmaktır. Birini işten çıkarmak zorunda kaldığım ilk seferi asla unutmayacağım. 23 yaşındaydım ve bu ekip üyesini işten çıkarıp çıkarmayacağımız konusunda büyük bir tartışmaya girmemek için beni çok özel bir sonuca götüren çok özel bir ifade söylemem için önceden eğitilmiştim. Söylemem gerekeni söylemek yerine, aşırı açıklamaya başladım. Onların ne kadar harika olduklarını, onlara ne kadar hayran olduğumu ve onlarla çalışmaktan ne kadar mutlu olduğumu anlatmaya başladım. Ve bu şekilde konuştukça, giderek daha gergin ve rahatsız oldum. Bu yüzden bu tür şeyler söylemeye devam ettim. Kişiyi başarılı bir şekilde işten çıkarmak yerine, gün ortasında küçük, hoş bir temas noktamız oldu. Ve bir sonraki hafta tekrar denemek zorunda kaldım. Utanç vericiydi. Utanç vericiydi. Ve bu, kendine güvenen ve varlığı olan birinin yaptığının tam tersiydi. Ne söyleyeceğinizi biliyorsanız, söyleyin. Nazikçe söylüyorsunuz. Açıkça söylüyorsunuz ve kararlısınız. İnsanları sevmediğiniz için değil. İletişimi aşırıya kaçırmıyorsunuz. Aşırı açıklama, kendinize güvenmediğinizin bir göstergesidir. Kendine güvenen insanlarla konuştuğunuzda, etkili şeyler söylerler. Bir mesajları vardır. Bu mesajı net bir şekilde ifade ederler ve iletişime devam etmezler. Bunu uçak gibi düşünmeyi seviyorum. Eminim, birinin konuştuğu ve konuşmaya devam ettiği ve konuşmaya devam ettiği bir deneyim yaşamışsınızdır ve uçak inmek üzeredir, ancak aslında inmek yerine, hayır, tekrar geri dönüyoruz ve zaten söylediklerini biliyorsunuz, ancak inmek üzereler ve hayır, zaten söylediklerini yeniden ifade etmek için başka yeni bir açı var. Dinleyici için rahatsız edici. Bu şekilde biriyle iletişim kurmak zor ve bu kişinin güvensiz ve rahatsız olduğunu açıkça gösteriyor. Bu nedenle, geri bildiriminizi aşırı açıklamak veya yumuşatmak yerine, doğrudan olun. Dahası, doğrulama arayışı, otoritenizi anında aşındırabilir. Gerçek şu ki, üst düzey yöneticiler otoriteye sahipler çünkü doğrudan ve kasıtlılar. Bu yüzden kendine güvenen CEO gibi olun. Doğrulamaya ihtiyaçları yok ve sizin de doğrulamaya ihtiyacınız yok. Ve burada başka bir numara, gerçekten başarılı insanların iletişim kurmasını izlemektir. Nasıl iletişim kurduklarını dinlemenizi söylemiyorum. "Nasıl iletişim kurduklarına bakın" dedim. Bu şekilde konuşmadıklarını fark edeceksiniz. Başarılı bir kişinin iletişim kurma şekli bu değil. Dik oturuyorlar. Omuzları geride. Beden diliyle güvene sahipler. Ellerini vücutlarının bu küçük kısmında hareket ettiriyorlar. Orada oturup parmaklarıyla oynamıyorlar veya yüzükleriyle oynamıyorlar veya ayaklarını hareket ettirmiyorlar. Orada rahatça oturabiliyorlar, başka bir insanla yüz yüze doğrudan bir konuşma yapabiliyorlar. Bu nedenle, omuzlarınızı geriye atmak, biraz daha uzun oturmak ve aslında daha kendinden emin olmadan önce daha kendinden emin görünmek çok kolaydır. Bir süredir üzerinde çalışmam gereken şeylerden biri, sesinizi nasıl gösterdiğiniz, bunun da önemi var. Ve bu aslında bir süredir üzerinde çalışmam gereken bir şeydi. Çok açık bir nedenden dolayı fısıldamaya meyilliydim. Fikrimi ifade ederken sesimi kısardım. Ve nedeni çok açık. Fikrimden emin değildim. Fikrimi sunabileceğimi ve heyecanlı ve coşkulu olabileceğimi hissetmedim çünkü aslında emin değildim ve bunu sadece söylediğim kelimelerden değil, fikirlerimi tasvir etmek için kullandığım hacimden de anlayabilirsiniz. Bu yüzden bu şekilde konuşmamak ve kendimi sakinleştirmeye çalışmamak, bunun yerine sesimi yükseltmek ve beden dilimle iletişim kurma yeteneğimi artırmak, aynı zamanda konuştuğum ses seviyesiyle de aktif olarak çalışmam gerekiyordu. Bunun üzerinde aylarca çalışmam gerekti ve kısa bir süreç değildi. Her fısıldamaya başladığımda, çekirdek ekibimdeki insanlar bana "Merhaba, Natalie, yine fısıldıyorsun" diyorlardı. Ve ben de "Pekala, bunu bilmek güzel. Planlayacağım. Ne söylediğimi açıklayacağım" diyordum. Çünkü iletişimde açıklık önemlidir. Bu nedenle, omuzlarınızı içeriye doğru çekmek, fısıldamaya başlamak, huzursuzca hareket etmek gibi bazı garip şeyler yaptığınızı fark ettiğinizde, sadece unutmayın, gelecekte bu şekilde iletişim kurmuyorsunuz. Bu nedenle, zamanında düzeltin ve etkili iletişimi sağlayın. Bu beş beceride ustalaşırsanız, insanların %99'undan daha iyi iletişim kurabileceğinizi garanti ederim. Ve hala kafanız karışıksa, başarılı olmanıza yardımcı olacak bir sonraki videoyu izleyin.